Amerikan Kongre Binası
Amerikan Kongre Binası
Amerikan demokrasi tarihinin en önemli
binalarından biri olan Kongre Binası (USA Capitol), Washington DC’de yer alan
Capitol Hill bölgesinde, National Mall parkının hemen doğu ucunda
bulunmaktadır. Kompleksin yapımı 1793 yılında başlayıp 1811 yılında tamamen
bitirilmiştir.
1792’nin
bahar aylarında ABD’nin Kurucu Babalar’ından biri olan Thomas Jefferson, hem
ABD Başkanı’nın kalacağı bir konut hem de kongre binası için bir tasarım
yarışması duyurmuştu. Dört aylık bir teslim süresi olan bu projenin ödülü ise
federal hükümet tarafından 500 Amerikan Doları olarak belirlenmişti. Projenin
teslim tarihi dolmadan Senato’ya ondan fazla proje sunulmuştu ama neredeyse hepsi
Senato tarafından basit ve amatörce bulundu. Sunulan ilk on projeden sadece
birisi senatörlerin ilgisini çekebilmişti. Fransız bir mimar olan Stephen
Hallet’ın projesi birçok senatör tarafından beğenilse de tasarımın aşırı
gösterişli olması ve çok fazla Fransız etkisi taşıması sebebiyle çoğunluk
kararıyla reddedildi. Yarışmanın bitmesine günler kala William Thorton isimli
genç bir mimar ‘’İhtişam, Basitlik ve Güzellik’’ başlığı ile yaptığı sunumla
çoğunluğun takdirini kazandı. William Thorton hem yarışmanın kazananı hem de
projenin baş mimarı seçilmişti. Bununla birlikte başta Stephen Hallet ve Beyaz
Saray’ın tasarım yarışmasını kazanan James Hoban gibi birkaç isim de danışman
olarak Thorton’un yanında yerlerini aldılar. Stephen Hallet, yarışmayı kazanan
tasarımı incelemesi için Thomas Jefferson tarafından görevlendirildiğinde
projedeki birçok detayı gereksiz veya aşırı pahalı bulmuştur.
William Thorton tarafından oluşturulan
orijinal tasarım, daha sonra resmi olarak İngiliz mimar Sir B.H Latrobe ve Charles
Bulfinch tarafından düzenlenmiştir. Son olarak da şu an kullanılan ve dökme
demirden olan kubbe, Alman asıllı bir göçmen olan August Schoenborn tarafından
1850’lerde orijinalinin yerine yerleştirilmiştir.
Binanın
yapımı tamamlandıktan kısa bir süre sonra çıkan 1812 Savaşı sırasında, binanın
bir kısmı 1814 yılının ağustos ayında İngiliz kuvvetleri tarafından ateşe
verilmiştir.
Amerikan
Kongre Binası, yapımından itibaren uzun yıllar boyunca pazar ayinleri için de
kullanılmıştır. Bu kullanım özellikle Thomas Jefferson ve James Madison
döneminde yaygınlaşmıştır. Daha sonralarda Amerikan Anayasası’nın 1. Ek
Madde’sinde (First Amendment) bahsedilen laiklik(seperation of church and
state) ilkeleri gereğince bu kullanım kaldırılmıştır.
Mimari
Özellikleri:
Amerikan Kongre Binası, 88 metreyi bulan
yüksekliği ile Washington DC’de yer alan en uzun on beşinci binadır. Neoklasik
Mimari’nin en görkemli örneklerinden biri olan Amerikan Kongre Binası,
neredeyse 274 dönümlük araziyi kapsayan Capitol Kompleksi’nin içinde yer
almaktadır. Binanın tasarımcısı ve baş mimarı olan William Thornton, tasarım
aşamasındayken Paris’te yer alan ve yine Neoklasik Mimari’nin en önemli
eserlerinden sayılan Pantheon’dan ve Louvre Müzesi’nin doğu cephesinden
esinlendiğini söylemiştir. Kongre binası, kongre ofislerine tüneller
aracılığıyla bağlı olup bu tünellerde sadece bu iki durak arasında gidip gelen
bir tramvay/metro hattı bile vardır.
Kumtaşı
kaplamalı tuğlalarla yapılmış olan binanın kuzey ve güney kanatlarını birbirine
bağlayan ana koridorlar ise mermer kaplamalı tuğlalarla örülmüştür. Binanın
merkezi, bir rotunda üzerinde yükselmiş merkezi kubbe ile belirtilmektedir. Bu
bölüm Senato ve Temsilciler Meclisi için ayrılmış iki küçük toplantı odasını
kapsar. Orijinal toplantı odaları binanın iç kuzey ve iç doğu kanatlarında yer
almaktadırlar. 1850 yılında meclisin kalabalıklaşmasıyla birlikte bu bölüme
yine Senato ve Temsilciler Meclisi tarafından kullanılması için iki büyük salon
daha eklenmiştir. Salonlardan birisi binanın kuzey kanadına diğeri ise güney
kanadına yerleştirilmiştir. Bahsi geçen yeni salonların üst kısmına,
ziyaretçilerin Senato’yu ve Temsilciler Meclisi’ni izlemesine yarayan bir
galeri inşa edilmiştir. Senato’nun ve Temsilciler Meclisi’nin bulunduğu
salonlar üç katlı yapının ikinci katında, ziyaretçilerin yer aldığı galeriler
ise yapının üçüncü katında yer almaktadır.
1850’li
yıllarda başlanılan bu genişleme çalışmaları sırasında, iskeleti ahşap olan
bakır kaplamalı eski kubbenin yerini, dökme demirden, ‘’düğün pastası stili’’
ile yapılmış olan yeni kubbe almıştır. Eskisinden neredeyse üç kat daha uzun
olan kubbenin çapı 30 metre, ağırlığı ise 4041 ton olarak duyurulmuştur. Bahsi
geçen dönemde yapılan genişleme çalışmaları sırasında Afro-Amerikan köleler
kullanılmıştır.
Yapının
güney kanadında bulunan ve Temsilciler Meclisi için ayrılan salonda toplamda
448 kalıcı koltuk bulunmaktadır. Salon, tüm meclis üyelerini ve federal
hükümetin ana bürokratlarını aynı anda ağırlayacak kadar büyüktür. Meclis
kürsüsünün hemen üzerinde bir Amerikan bayrağı, onun üzerinde ise ‘’In God We
Trust’’ yazısı bulunmaktadır. Ayrıca salonun duvarları, aralarında Kanuni
Sultan Süleyman’ın da bulunduğu, dünyaca ünlü 23 kanun koyucu şahsiyetin rölyef
portreleriyle süslenmiştir. Yapının kuzey kanadında bulunan Senato salonu ise
Temsilciler Meclisi Salonu’na kıyasla daha küçük, yarı çemberimsi ve tiyatro
salonlarını andıran şekilde tasarlanmıştır. İçerisinde 45 mermer büst ve
200’den fazla masa barındırmaktadır. İki salon da akustik olarak iyi
tasarlanmıştır. Bu salonlarda gerçekleştirilen oturumlar yapının ikinci katında
yer alan galerilerden rahatça takip edilebilmektedirler.
Binanın
zemin katında bulunan Anıt Mezar Odası (The Cyript), tasarımcılar tarafından
George Washington’ın mezarının yer alacağı oda olarak tasarlanmıştı. Rotundanın
üst katlarındaki korkuluklardan aşağı bakılarak izlenilebilecek şekilde
tasarlanan Anıt Mezar Odası, George Washington’ın son anlarında yazdığı
vasiyetnamede Vernon Dağı’na gömülmek istemesiyle boş kalmıştır. Anıt Mezar
Odası’nın, rotundanın ve kubbenin süslemelerini İtalyan asıllı ressam Constantino Brumidi yapmıştır. Binanın süslemeleri arasında
Brumidi’nin yaptığı muraller, Kurucu Babaların heykelleri, ABD tarihine ait
olaylar ve birtakım dini figürlerin resimleri bulunmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder